Bize Ulaşın
viachristushizmetleri@gmail.com

Tövbe

Tanrı yolunda yürümek o kadar mükemmeldir ki en kötü kişi bile ölürken buna sahip olmak ister.
Şimdi Tanrı yolunda yürümek küçümsense ve şüphe altında olsa bile—ölüm zamanı geldiğinde herkes Tanrı yolunda yürümek ister. Bir filozof genç bir adama sormuş, ‘Krezüs gibi zengin veya Sokrat gibi erdemli mi olmak istersin?’. O da, ‘Krezüs gibi zengin yaşamak—Sokrat gibi ölmek isterim.’ demiş. Dolayısıyla insanlar zevk içerisinde kötüyle birlikte—ölürken de Tanrı yolunda yürüyenin yanında olmak ister: “Doğru kişilerin ölümüyle öleyim, Sonum onlarınki gibi olsun!” Tanrı yolunda yürümek ölüm zamanında bu kadar arzulanıyorsa bunun neden hemen peşine düşmüyoruz?
Thomas Watson

Fakat inanlılar asla kesinlikle, en sonunda ve tamamen düşmeyecektir. Düştükten sonra tövbe ederek daima kalkacaklar ve Tanrı’yla yaptıkları yürüyüşü yenileyeceklerdir. Acılı bir biçimde alçaltılsalar da, keyifleri kaçsa da lütuflarını asla tamamen kaybetmezler. Lütfun refahını kaybedebilirler—ama lütfun varlığını asla. Ay’ın gölgeye tutulduğu gibi bu kişilerin ışığı bir süreliğine karanlığa döner, fakat bu reddedildikleri veya devrildikleri manasına gelmez. Kış ağaçları gibi bir süre yaprak veya meyve vermeyebilirler fakat yaşam hala köklerindedir. Bir hataya yakalanabilirler ve ayartılıp sürüklenebilirler. Fakat asla yok olmazlar.
J.C. Ryle

Dünyada kısa bir süre kalacağını düşün. “Senin önünde garibiz, yabancıyız atalarımız gibi. Yeryüzündeki günlerimiz bir gölge gibidir, kalıcı değildir.” (1.Tarihler 29:15) Beşik ve mezar arasında yalnızca dar bir mesafe var. Süleyman şöyle der, “Doğmanın zamanı var, ölmenin zamanı var.” (Vaiz 3:2) —fakat yaşamaktan bahsetmez—sanki yaşam o kadar kısadır ki bunu söylemeye bile değmez!.. Peki ya ölüm biz henüz hazır değilken gelse? Ya Tanrı’nın Ruhu içimize üflenmeden son nefesimizi versek? Hayatının uçup gittiğini göz önünde bulunduran herkes hızla tövbe edecektir!
Thomas Watson

Birisi bana kişisel olarak saldırdı. Bu durumu zor yapan şey bu şahsın üzerine adeta sevgimi dökmüş olmamdı. İlk tepkim korkunç bir şekilde sinirlenmek oldu ve sonrasında kendime acımakla beraber oturdum kaldım. Tüm bunlar o kadar tehditkar ve kontrol dışıydı ki. 3-4 gün bunun cezasını çektim. Ama Tanrı imanımın zayıflığından dolayı tövbe etmeme ve Mesih’in buna dahil olan insanlar üzerindeki egemenliğine gözlerimi açmama yardım etti. Dolayısıyla tövbe ettim ve bana yanlış yapan kişiyi bağışladım ve şimdi ona karşı sevgiyle doluyum. Bu tamamen bir lütuf armağanı! Geriye baktığımda zayıflığım güçlü bir şekilde ortaya çıktı çünkü sinirim ve acım ilk tepkimin bencilce ve ateistçe olduğunu ortaya çıkardı. Sanki Tanrı yokmuş veya bu koşullarda kontrol sahibi değilmiş gibi davranıyordum.
C. John Miller