Bize Ulaşın
viachristushizmetleri@gmail.com

Cesaret

Tanrı’nın tahtına yaklaşmanın imkansız olduğunu sadece İblis söylemez, günahkar da bunu söyler. Günahkar doğruluktan ne kadar çok saparsa tahta yaklaşmaya o kadar az cesaret eder. Tanrı, “Seni gördüğümde” değil, “Kanı gördüğümde” bizi kabul edeceğini söylemiştir. Kendini düzeltmek için yapabileceğin hiçbir şey yoktur. Cesaret ancak Mesih’te bulunabilir. Kendi gücümüzle geldiğimizde Tanrı yakıp yok eden bir ateştir. Günahkar, Mesih’e dayandığında Tanrı’ya yaklaşmasına neden olan cesaret, kutsal bir cüret gelir. Tanrı’nın sağında oturan ve her zaman halkına aracılık etmek için yaşayan O, insanın düşmüşlüğünün derinliklerine de inen Kişidir. Yüceltilmiş Mesih, günahkar olduklarını itiraf edenler için yol olmayı çok istemektedir. Onlar tahta yaklaşmaya cesaret edemediklerinde Mesih, lütuf tahtının kendisinde olduğunu bildirmektedir. O zaman alçakgönüllülükle cesaret birleşsin. “Bana geleni asla kovmam” sözlerini söyleyen yüce başkahine tutunsunlar.

 

Alçakgönüllülüğün cesaretten zarar göreceğinden hiç kimsenin korkması gerekmez. Kişi Mesih’te ne kadar cesur olursa kendine baktığında o kadar alçakgönüllü olur.
Frans Bakker

Tanrı için büyük işler yapmanın sırrı büyük iman sahibi olmaktır. Tanrı’yla yürüyüşünüzde inancınız kadar yol gidersiniz, daha çok değil. Esenliğiniz, sabrınız, cesaretiniz, gayretiniz ve Tanrı’ya kulluğunuz O’na imanınızdan daha çok olmaz.

 

Geçmişteki büyük Hristiyanlar’ın yaşamlarını okuduğunuzda, kutsallıklarının esininin imanları olduğunu görürsünüz. Çok dua ettiler, çünkü dua Tanrı’yla konuşan imandır. Çok gayretliydiler, çünkü gayret çalışan imandır. Çok cesurdular, çünkü cesaret görevini yapan imandır. Kutsaldılar, çünkü kutsallık görülür duruma gelen imandır.

 

İman hakiki Hristiyan karakterinin köküdür. Kökünüz doğru olsun, meyve verin. Ruhsal gönenciniz her zaman imanınız kadar çok olacaktır.
John Charles Ryle D. D.