Bize Ulaşın
viachristushizmetleri@gmail.com

TAMAMLAYICILIĞIN PEŞİNE DÜŞÜN

Uyumluluğun Değil Tamamlayıcılığın Peşine Düşün

Uyumluluk.

Sevginin gelişimini bundan daha fazla engelleyen herhangi bir konsept var mı? Kusursuz olan fiziksel ve duygusal eşimizle tanıştığımız zaman bitmeyen tamamlanışın tadına bakacağımız, ateşli bir romantizmi tecrübe edeceğimiz ve birbirimizin en derin ihtiyaçlarını karşılayacağımız söylenir. Bu büyük bir mutluluk dünyasıdır.

Uyumluluk.

Aslında, bu yaklaşım baskı doludur ve en baştan hatalıdır. Tim ve Kathy Keller, The Meaning of Marriage kitabında (Evliliğin Anlamı) şu sözleri söylediler: “Her ne kadar ertelemeye çalışsanız da fiziksel çekim gittikçe azalacaktır. Ve sosyo-ekonomik durumunuz maalesef neredeyse bir gecede değişebilir.” Bu tür ilişkilerde çatlaklar görünmeye başlar ve çok geçmeden “uyumluluk temeli” parçalanır. Dolayısıyla insanlar, uyumlu olmadıkları biriyle evlendiklerine inanarak evliliklerini bitirip her şeye yeniden başlarlar.

Ne kadar trajik! Her çiftin önündeki gerçek sorun şudur: Hiçbirimiz uyumlu değiliz. Biz günahkârız. Bu nedenle evliliklerimizin temeli olarak çok daha iyi ve daha sağlam bir şeye ihtiyacımız vardır.

Tamamlayıcılığa ihtiyacımız var, uyumluluğa değil.

Tamamlayıcı Sevgi

Bugünlerde hepimizin kafası karışık. Cinsellikle boğuşan kültürümüz sevgi senaryosunu kaybetti ve uyandığı zaman ona sadece kuru bir veda notu bıraktı. Böyle bir boşlukta uyumluluk, evlilikte birlik için belirleyici bir ilke olarak umut vaat ediyormuş gibi görünüyor. Oysaki, Kutsal Kitapsal açıdan bakıldığında mutlu, sağlıklı bir evliliğin kökünde müjdeyle şekillenen erkeklik ve kadınlık vardır. Bu vizyon olmadan evli bir yaşam sürmek pek bir anlam ifade etmez.

Kutsal Yazılar’a göre Tanrı, erkeği topraktan yarattıktan sonra kadını yaratır (Yaratılış 2:7, 18). Havva, Adem’in onu koruma çağrısını ve biyolojinin ötesine geçen bağlarını göstermek için Adem’in kendi bedeninden yaratıldı (Yaratılış 2:21-22). Havva onun yardımcısıydı ve Adem de ona “bağlı” olacaktı, öyle ki sevgide önderlik edecek ve asla gitmesine izin vermeyecekti (Yaratılış 2:18, 24). Pavlus bu resmi, Kutsal Kitap’ın evliliğin ne olduğu ve ne olması gerektiğine dair en önemli pasaj olan Efesliler 5:22-33’te verir. Lütuf sayesinde bir koca, karısını Mesih’in kiliseyi sevdiği gibi sevmelidir. Lütuf sayesinde bir kadın, kocasına kilisenin Mesih’e bağımlı olduğu gibi bağımlı olmalıdır.

Efesliler 5’in ötesinde, Kutsal Yazılar koca karısıyla anlayış içinde, özverili, hassas bir şekilde yaşarken kadının da, Petrus’un “sakin ve yumuşak bir ruh” dediği şeye, kendini adamaya çalıştığını gösterir (1. Petrus 3:4, 7). Rab izin verirse, bir çocuklar olur. Beraber çalışarak Mesih’te mutlu bir ev inşa ederler ve erkek ruhsal olarak ailesine önderlik eder ve onu iyi yönetir (1. Timoteos 3:4).

Şüphesiz ki çift evliliklerinde çok şey paylaşır. Bağışlama konusunda büyümelilerdir, birbirlerini Tanrı yolunda yürümeye teşvik etmelilerdir ve sevdikleri öldüklerinde beraber yas tutmalılar. Bu ve başka şekillerde, her imanlının yapması gerektiği gibi birbirlerini önemserler. Ancak evlilikleri cinsiyet kavramından bağımsız bir laboratuvar değildir. Koca bir erkektir; karısı da bir kadındır. Gavin Peacock ve benim yeni kitabımız The Grand Design’da paylaştığımız gibi (Büyük Tasarı diye çevrilebilir), Tanrı bize cinsellik ve sevgi konusunda doğru ve iyi olan bir yazılı metin verdi. Evlendiğimizde yaşamlarımızın nasıl şekilleneceği hakkında her şeyi bilmiyoruz ama birçok şeyi biliyoruz.

Hiç Kimse Uyumlu Değildir

Yukarıda belirtildiği gibi, hiç kimse uyumlu değildir. Neden? Çünkü her iki eş de günahkârdır ve günah en umut vaat eden birliktelikleri bile yıkar. Uyumluluk kâğıt üzerinde var olabilir ama iki günahkâr beraber yaşamaya başlar başlamaz bu pratikte varlığını sürdüremez. Hayalinizdeki sıradan Hollywood çiftiniz kâğıt üzerinde çok mutlu görünüyor, her şey uyumluymuş gibi görünüyor. Ama bu sadece masallarda böyledir! Ve sonrasında gerginlikler başlar. Büyüyen banka hesapları ve cinsel çekim harikadır, ama iki düşmüş insanın evlilikle bir araya gelmesinden kaynaklanan en ufak sorunları bile çözemezler. Çözüme yaklaşamazlar bile.

Cinsel farklılıklar da önem taşır. Problem çözme biçimleri, duygusal ifade, sezgisel farklılıklar tüm bunlar genellikle erkek-kadın eşleşmesi denen tuhaf kimyayı ortaya çıkarır. Hepimiz meydan okumalarla yüzleşsek de komplementer bir evlilik içerisinde görülen Ruh’un güçlendirdiği işleyişte yücelik vardır. Erkek, eşinden uzaklaşmak istediğinde Tanrı’nın ise ondan eşine bağımlı olmasını istediğini hatırlamalıdır. Kutsal Yazılar’da liderliğin anlamı ve tanrısal liderliğin en önemli yönü alçakgönüllülük içerisinde yapılan tövbeyle temellendirilmiş olmasıdır. O somurtmak yerine evliliği için savaşır, günahını itiraf eder ve barış için liderlik eder.

Bu erkeklik, dünyanın erkeklik anlayışından ne kadar da farklıdır.

Kadın kocasına saldırmak veya zarar vermek istediğini hissettiğinde ama aksine kocasını onurlandırdığında müjdeyi uyguladığını hatırlayacaktır. Kutsal Yazılarda bir eş olmak, kocası ve en nihayetinde Mesih için her şekilde yaşamak anlamına gelir. Bu yüce bir roldür, lanetlenmiş bir rol değildir (1. Korintliler 11:9’a bakınız). Erkeğin liderliği kusursuz değildir ama yine de kadın bunu hoş karşılar. Kadın aile vizyonunu yaşatmaya gayret gösterir ve evini ve çocuklarını kutsar. Yaptığı iş önemlidir. Her şeyden öte, yardımcı, liderin yapamadığı bir rolün yerini doldurur.

Bu kadınlık dünyanın kadınlık anlayışından ne kadar da farklıdır.

Tüm Bunlar Bizi Neye Götürür

Tanrı’yı onurlandıran bu tamamlayıcılık en iyi şekilde bir düğünün güzelliğiyle açıklanabilir. Gelin koridordan içeri yürür ve erkek, Tanrı’nın ona verdiği lütuf karşısında gözyaşlarını güçlükle zapt eder. Yaratılış 2. bölüm tekrarlanır. Fakat çiftin gerçekten mutlu olmak için Efesliler 5. bölüme de ihtiyacı vardır. Ve bunun ötesinde, onların ve Mesih’in kilisesinin her üyesinin Vahiy 21. bölüme ihtiyacı vardır. Evli veya bekâr olsak da Tanrı’nın yüceliği için yaşayan bir erkek veya kadın olmaya çağrıldık. Düğünler harikadır fakat bunlar daha yüce bir tamamlanışa, Mesih’in gelininin eve gelişine işaret ederler.

Zor anlarda geleceği hatırlamalıyız: Bebek gece üçüncü kez uyandığında; iletişim koptuğunda, görüşler çok farklı olduğunda. Güçlü, özverili bir İsa’ya ve O’nun sevgi dolu, itaatkâr gelininin aklımıza kazınmasına ihtiyacımız vardır. Yaşlanana dek evlilik yıl dönümümüzdeki pastanın üzerindeki mumlar arttıkça gün be gün bu amaca doğru yürüyoruz.

Matt Chandler’ın dediği gibi uyumluluk, eğer elde edebilirseniz harikadır. İyi iletişim, birbirine özel ilgi göstermek, eşinin sevdiği aktiviteleri yapmak gibi şeyler çiftlerin bağ kurmasına yardım edecektir. Senelerce beraber büyümek için, ayrı büyümemek için dua ederiz. Fakat nihayetinde, evliliklerimizi koruyacak ve güçlendirecek olan şey uyumluluk değildir. Bunu yapacak olan Kutsal Yazılar’la sağlamlaştırılan, Ruh’la güçlendirilen, evlilikler içerisinde en mutlu şekilde gösterilen ve Mesih’le gelininin sevgisinde gerçekleşen tamamlayıcılıktır.

Owen Strachan

Makalenin orijinaline bu linkten ulaşabilirsiniz.