Bize Ulaşın
viachristushizmetleri@gmail.com

SÖZ BEDEN ALDI

Ligonier Hizmetlerinin Hristoloji Açıklaması

ÖNSÖZ

İsa Mesih kimdir? Neredeyse her yetişkin insan İsa’yla ilgili bir fikir edinmiştir. Bu fikirler yüzeysel, cahilce ya da doğrudan sapkınca olabilir. Önemli olan yalnızca fikirler değil, ama İsa hakkındaki gerçektir ve bu gerçek ebedi bir önem taşır.

Hristiyan adını taşıyanlar, açıkça Mesih’i O’nun öğrencisi olarak takip ettiklerini söylerler. Mesih’e bakış açılarını yansıtan bir Hristoloji’ye, yani Mesih doktrinine sahiptirler. Hristoloji, dolaylı veya açık bir yolla ifade edilebilir. Kutsal Kitap vahyinin derinliğinin ve Kutsal Yazılar hakkındaki Hristiyan düşüncesinin bir ifadesi olabilir veya yepyeni ve Tanrı’nın Sözü’yle bağlantısı olmayan bir şey de olabilir. Ama Hristiyan olduğunu iddia eden herkes bir Hristoloji’ye sahiptir.

Mesih’i takip etmek Hristiyanlık için merkezi önemde olduğundan, kilise, hayal gücümüzün Mesih’ini değil, tarihin ve Kutsal Yazıların Mesih’ini ilan etmek için yüzyıllar boyunca çabaladı. İznik İnanç Bildirisi, Kalkedon (Kadıköy) Açıklaması, Heidelberg Kateşizmi ve Westminster İman Açıklaması gibi tarihi beyanlarda, Hristiyanlar Mesih hakkındaki Kutsal Kitap öğretisini ifade etmişlerdir.

Bugün bu beyanların sıklıkla görmezden gelinmesi ve yanlış anlaşılması sonucunda, Mesih’in kimliği ve işi ile ilgili kafa karışıklığı yaygın hale gelmiştir. Ligoiner Hizmetlerinin Hristoloji Açıklaması, Mesih’in yüceliği ve O’nun halkının eğitilmesi için, Hristiyan kilisesinin tarihine, doğru imana ve Kutsal Kitap’a uygun Hristoloji’yi özetlemeye çalışır. Bunu, ikrar edilmesi kolay, Kilise’nin kalıcı imanını öğretmeye yardımcı olan, farklı kiliselerden imanlıların misyon için etrafında toplanabilecekleri ortak bir ikrar olarak yapar. Bu açıklama, kilisenin tarihi inanç bildirilerinin ve ikrarlarının yerine geçmez, ancak Mesih’in kim olduğu ve ne yaptığına dair kolektif öğretilerini ifade eden tamamlayıcı bir işlev görür. Mesih bunu Kendi krallığı için kullansın!

Peygamberimiz, Kâhinimiz ve Kralımız olan Tanrı’nın beden almış Oğlu’nun adıyla.
R.C. Sproul – İlkbahar 2016

BEYAN

Tanrı’nın beden alma gizemini ve mucizesini ikrar ediyoruz ve İsa Mesih aracılığıyla sağlanan mükemmel kurtuluşumuzda seviniyoruz.
Baba ve Kutsal Ruh’la birlikte, Oğul her şeyi yarattı, her şey O’nda devam eder ve her şey O’nda yenilenir. Gerçek Tanrı olan Oğul, gerçek insan oldu, iki doğa bir şahısta birleşti.

Bakire Meryem’den doğdu ve aramızda yaşadı. Çarmıha gerildi, öldü ve gömüldü, üçüncü gün ölülerden dirildi, göğe yükseldi ve yargılamak için yücelik içinde tekrar gelecek.

Bizim için, yasayı yerine getirdi, günahın kefaretini ödedi ve Tanrı’nın gazabını yatıştırdı. Kirli giysilerimizi aldı ve bize Kendi doğruluk kaftanını verdi.

O, kilisesini inşa eden, bizim için aracılık eden, ve her şeyin üzerinde egemenlik süren Peygamberimiz, Kâhinimiz ve Kralımızdır.

İsa Mesih Rab’dir; O’nun Kutsal Adı’nı sonsuza dek överiz.

Amin.

ONAYLAR VE RETLER

Madde 1:

Kutsal Üçlübirlik’in ikinci şahsı olan ebedi Tanrı Oğlu’nun tarih içinde İsa olarak beden aldığını onaylarız. O Mesih’tir, Tanrı’nın vaat edilen Mesih’idir.

İsa’nın yalnızca bir insan veya erken dönem Hristiyan kilisesinin kurguladığı hayali bir karakter olduğunu reddederiz.

Madde 2:

Tanrılığın birliği içinde ebediyen var olan Oğul’un, Baba ve Kutsal Ruh’la aynı öze (homoousios) ve aynı sonsuzluğa sahip olduğunu ve eşit olduğunu onaylarız.

İsa’nın sadece “Tanrı gibi” (homoiousios) olduğunu veya sadece Baba tarafından Oğul olarak evlat edinildiğini reddederiz. Ontolojik olarak Üçlübirlik’in içinde Oğul’un Baba’dan ebediyen aşağı varsayılmasını reddederiz.

Madde 3:

İznik ve Kalkedon İnanç Bildirileri’yle birlikte, İsa Mesih’in hem gerçek Tanrı hem de gerçek insan olduğunu, iki doğanın bir şahısta ebediyen birleştiğini onaylarız.

Oğul’un yaratıldığını reddederiz. Oğul’un Tanrı olmadığı her hangi bir zamanın var olduğu düşüncesini reddederiz. İsa Mesih’in insani bedeninin ve ruhunun, Oğul’un tarihte beden almasından önce var olduğunu reddederiz.

Madde 4:

İsa Mesih’in iki doğasının, O’nun tek şahsında karışım, bozulma, bölünme veya ayrılık olmaksızın birleştiği hipostatik birliği onaylarız.

İki doğayı birbirinden ayırt etmenin onları birbirinden ayırmak olduğunu reddederiz.

Madde 5:

İsa Mesih’in beden alışında, O’nun tanrısal ve insani doğasının kendi niteliklerini koruduğunu onaylarız. İki doğanın da niteliklerinin İsa Mesih’in tek şahsına ait olduğunu onaylarız.

İsa Mesih’in insan doğasının tanrısal niteliklere sahip olduğunu veya tanrısal doğayı içerebileceğini reddederiz. Tanrısal doğanın tanrısal nitelikleri insan doğasına ilettiğini reddediyoruz. Oğul’un beden almasında tanrısal niteliklerinden herhangi birini bir kenara bıraktığını veya vazgeçtiğini reddederiz.

Madde 6:

İsa Mesih’in Tanrı’nın görünen sureti olduğunu, gerçek insanlığın standardı olduğunu ve kurtuluş sürecimizin sonunda O’nun görünümüne uyumlu hale geleceğimizi onaylarız.

İsa Mesih’in gerçek insandan daha azı olduğunu, sadece insan gibi göründüğünü veya makul bir insan ruhundan yoksun olduğunu reddederiz. Hipostatik birlik içinde, Oğul’un insan doğası yerine bir insan şahsı olarak varsayılmasını reddederiz.

Madde 7:

İsa Mesih’in gerçek insan olarak kendini alçalttığı konumunda insan doğasının tüm doğal kısıtlamalarına ve zayıflıklarına sahip olduğunu onaylarız. Her açıdan bizim gibi olduğunu, ancak günahsız olduğunu onaylarız.

İsa Mesih’in günah işlediğini reddederiz. İsa Mesih’in acılardan, denenmelerden ve zorluklardan gerçekten geçmediğini benimseyen tüm görüşleri reddederiz. İsa’nın gerçek insanlığındaki doğasında günah bulunduğunu veya günahsızlığının gerçek insan olmasıyla bağdaşmadığı düşüncesini reddederiz.

Madde 8:

Tarihi bir kişilik olan İsa Mesih’in, Kutsal Ruh’un gücüyle mucizevi bir şekilde ana rahmine konduğunu ve Bakire Meryem’den doğduğunu onaylarız. Kalkedon İnanç Bildirisi’yle birlikte, Bakire Meryem’in kesinlikle Tanrı’nın annesi (theotokos) olduğunu, doğurduğu çocuğun Tanrı’nın beden almış Oğlu, Kutsal Üçlük’ün ikinci şahsı olduğunu onaylarız.

İsa Mesih’in tanrısal doğasını Meryem’den aldığını veya günahsızlığının Meryem’den kaynaklandığını reddederiz.

Madde 9:

İsa Mesih’in, ilk Adem’in başarısızlığa uğradığı her noktada atandığı görevinde başarılı olan son Adem olduğunu ve İsa Mesih’in Kendi halkının, yani Mesih’in bedeninin başı olduğunu onaylarız.

İsa Mesih’in düşmüş bir insan doğası üstlendiğini veya ilk günahın mirasını taşıdığını reddederiz.

Madde 10:

İsa Mesih’in aktif ve pasif itaatiyle yasanın tüm gereklerini bizim yerimize tamamen yerine getirdiğini ve günahsız yaşamı ve çarmıhtaki ölümüyle günahlarımızın cezasını üstlendiğini onaylarız.

İsa’nın herhangi bir noktada Tanrı’nın yasasına itaat etmekte veya yerine getirmekte başarısız olduğunu reddederiz. Ahlaki yasayı ortadan kaldırdığını reddederiz.

Madde 11:

İsa Mesih’in çarmıhta Kendisini, halkının günahları için cezayı üzerine alarak kendini bir kefaret olarak sunduğunu, böylece Tanrı’nın gazabını yatıştırdığını ve adaletini sağladığını, günah, ölüm ve Şeytan üzerinde zafer kazandığını onaylarız.

İsa Mesih’in ölümünün, Şeytan’a bir fidye ödemesi olduğunu reddederiz. İsa Mesih’in ölümünün yalnızca bir örnek, yalnızca Şeytan üzerinde bir zafer ya da yalnızca Tanrı’nın ahlaki yönetiminin bir sergilenmesi olduğunu reddederiz.

Madde 12:

Çifte yükleme öğretisini, yani günahımızın İsa Mesih’e yüklendiğini ve O’nun doğruluğunun imanla bize yüklendiğini onaylarız.

Günahın yargılanmadan göz ardı edildiğini reddederiz. İsa Mesih’in aktif itaatinin bize yüklenmediğini reddederiz.

Madde 13:

İsa Mesih’in üçüncü gün ölümden dirildiğini ve bedende birçoklarına göründüğünü onaylarız.

İsa Mesih’in yalnızca ölmüş gibi göründüğünü veya yalnızca Ruhu’nun yaşamaya devam ettiğini ya da O’nun dirilişinin yalnızca takipçilerinin yüreğinde gerçekleştiğini reddederiz.

Madde 14:

Göğe yükselmiş olan İsa Mesih’in, dirilişin ilk örneği olduğunu, günahı ve ölümü yendiğini ve O’nunla birlik olarak bizim de dirileceğimizi onaylarız.

Yüceltilmiş olan İsa’nın diriliş bedeninin, mezarda yatan bedenden tamamen farklı bir beden olduğunu reddederiz. Bizim dirilişimizin de bedenden ayrı ve yalnızca ruhsal bir diriliş olacağını reddederiz.

Madde 15:

İsa’nın Baba Tanrı’nın sağına, göksel tahtına yükseldiğini, şu anda Kral olarak hüküm sürdüğünü ve görünür şekilde güç ve görkemle geri döneceğini onaylarız.

İsa Mesih’in Kendi dönüş zamanı hakkında yanıldığı düşüncesini reddederiz.

Madde 16:

İsa Mesih’in Pentikost günü Ruhu’nu döktüğünü ve içinde bulunduğumuz dönemde her şeye hükmettiğini, halkı için aracılık ettiğini ve başı olduğu Kilisesi’ni inşa ettiğini onaylarız.

İsa Mesih’in, Roma Episkoposu’nu Kendi vekili olarak atadığını veya İsa Mesih dışında herhangi bir kişinin Kilise’nin başı olabileceği görüşünü reddederiz.

Madde 17:

İsa’nın bütün insanları yargılamak için yücelik içinde yeniden geleceğini ve sonunda bütün düşmanlarını ortadan kaldıracağını, ölümü yok edeceğini ve doğrulukla hüküm süreceği yeni göğü ve yeni yeri getireceğini onaylarız.

İsa Mesih’in son gelişinin İ.S. 70’de gerçekleştiği, O’nun gelişinin ve ardından gelen olayların yalnızca sembolik olarak görülmesi gerektiği görüşünü reddederiz.

Madde 18:

Rab İsa Mesih’in adına iman edenlerin O’nun ebedi krallığına kabul edileceğini, ancak O’na iman etmeyenlerin cehennemde ebediyen bilinçli bir ceza çekeceğini onaylarız.

Herkesin kurtulacağını reddederiz. İsa Mesih’e iman etmeden ölenlerin tamamen yok olup gideceği öğretisini reddederiz.

Madde 19:

Dünyanın kuruluşundan önce İsa Mesih’te seçilmiş olan ve iman yoluyla O’na bağlanan herkesin, O’nunla ve birbirleriyle paydaşlıktan zevk aldığını onaylarız. Aklanma, evlat edilme, kutsallaşma ve yüceltilme dahil olmak üzere, İsa Mesih’teki her ruhsal bereketlerden hoşnut olduğumuzu onaylarız.

İsa Mesih ve O’nun kurtaran işinin birbirinden ayrılabileceğini reddederiz. İsa Mesih’in Kendisi’nden ayrı olarak İsa Mesih’in kurtaran işine katılabileceğimizi reddederiz. Mesih’le birleşmişken O’nun bedeni olan kiliseyle birleşmemiş olmayı reddederiz.

Madde 20:

Yalnızca imanla aklanma öğretisini onaylarız. Tanrı’nın, kendi erdemimiz veya iyi işlerimiz dışında, yalnızca İsa Mesih’e ve O’nun işine olan imanımızla, yalnızca O’nun lütfunun eyleme geçmesiyle bizi doğru ilan ettiğini onaylarız. Yalnızca imanla aklanma öğretisini reddetmenin, müjdeyi reddetmek olduğunu onaylarız.

Bize aşılanmış herhangi bir lütuf temelinde aklandığımızı reddederiz. Yalnızca doğamız gereği doğru olduğumuzda aklandığımızı reddederiz. Bu aklanmanın şimdi ve her zaman bizim sadakatimize dayandığını reddederiz.

Madde 21:

Kutsallaşma öğretisini onaylarız; Tanrı, Kutsal Ruh’un gücüyle, İsa Mesih’in gerçekleştirdiği işe dayanarak, üzerimizde hüküm süren günahın gücünden bizi kurtarır, bizi bir kenara ayırır ve bizi Oğlu’nun benzerliğinde değiştirerek kutsallaştırır. Kutsallaşmanın, aklanmadan farkı olsa da, Tanrı’nın bir lütuf eylemi olduğunu ve ayrılmaz şekilde aklanmayla birleştiğini onaylarız. Bu tanrısal kutsallaşma çalışmasında pasif olmadığımızı, günah için ölmek ve Rab’be itaat ederek yaşamak için süregelen çabalarımızda belirlenmiş lütuf araçlarını kendimize uygulamakla sorumlu olduğumuzu onaylarız.

İnsanın kutsallaşmakta İsa Mesih’le birleşmesinin meyvesini hemen vermeden aklandığını reddederiz. İsa Mesih aracılığıyla Tanrı’da kabul görse de, iyi işlerimizin aklanmayı hak ettiğini reddederiz. Günahın üzerimizde egemenliği olmasa da, bu hayatta kalıcı günahla mücadelemizin sona ereceğini reddederiz.

Madde 22:

İsa Mesih’in Tanrı ve Tanrı’nın halkı arasında tek aracı olduğunu onaylarız. Hem alçaltıldığı durumda hem de yüceltildiği durumda İsa Mesih’in Peygamber, Kâhin ve Kral olarak gerçekleştirdiği aracılık rolünü onaylarız. Baba’nın çağırdığı aracılık görevini yerine getirmek için Kutsal Ruh’la mesh edildiğini onaylarız.

Tanrı’nın herhangi bir başka beden aldığını veya alacağını ya da Rab İsa Mesih’ten başka herhangi bir aracı veya kurtuluş olabileceğini reddederiz. İsa Mesih’ten başka bir kurtuluşu reddederiz.

Madde 23:

Tanrı’nın en yüce Peygamberi olarak, İsa Mesih’in peygamberliğin hem öznesi hem de nesnesi olduğunu onaylarız. İsa Mesih’in, Tanrı’nın isteğini gözler önüne serdiğini ve ilan ettiğini, gelecekteki olaylarla ilgili peygamberlikte bulunduğunu ve Tanrı’nın vaatlerinin O’nda tamamlandığını onaylarız.

İsa Mesih’in ağzından herhangi bir yanlış peygamberlik veya söz çıktığını ya da Kendisiyle ilgili tüm peygamberlikleri yerine getirmediğini veya getirmeyeceğini reddederiz.

Madde 24:

İsa Mesih’in, bizim yerimize kusursuz kurbanı sunmasıyla ve Baba’nın önünde bizim için aracılık etmeye devam etmesiyle, Melkizedek düzeni uyarınca bizim Büyük Baş Kahinimiz olduğunu onaylarız. İsa Mesih’in yüce kefaret kurbanının hem öznesi hem de nesnesi olduğunu onaylarız.

İsa Mesih’in, Levi değil Yahuda oymağından olması nedeniyle, kahinimiz olarak hizmet etme niteliğine sahip olmadığını reddederiz. Mesih’in kurban ve kahin olarak toplu ayinde, kansız bir şekilde de olsa, Kendisini sürekli bir kurban sunusu olarak sunduğunu reddederiz. Mesih’in yalnızca gökte kahin olduğunu ve yeryüzünde kahin olmadığını reddederiz.

Madde 25:

İsa Mesih’in kral olarak tüm dünyasal ve doğaüstü güçlerin üzerinde şimdi ve sonsuza dek mutlak olarak hüküm sürdüğünü onaylarız.

İsa Mesih’in krallığının yalnızca bu dünyaya ait siyasi bir krallık olduğunu reddederiz. Dünyasal yönetimlerin O’na karşı sorumlu olmadığını reddederiz.

Madde 26:

İsa Mesih’in, bütün düşmanlarını yendiğinde, krallığını Baba’ya teslim edeceğini onaylarız. Yeni gök ve yeni yeryüzünde Tanrı’nın halkıyla birlikte olacağını ve imanlıların İsa Mesih’i yüz yüze göreceğini, O’nun benzeyişinde olacaklarını ve O’ndan sonsuza dek zevk alacaklarını onaylarız.

İnsanlık için başka bir umut olduğunu veya İsa Mesih’in dışında kurtuluşun bulunabileceği herhangi bir ad veya yol olduğunu reddederiz.

AÇIKLAYICI MAKALE

Bir gün tüm yeryüzü tek bir ikrarla yankılanacak: “İsa Mesih Rab’dir” (Fil. 2:11). Bu kısa cümlenin taşıdığı anlam çok büyüktür. İsa’nın Mesih olduğunu söylemek, O’nun “Mesh edilmiş Olan” olduğunu söylemektir. O’nun vaat edilen ve uzun zamandır beklenen Mesih olduğunu söylemektir. İsa Mesih’in Rab olduğunu söylemek, O’nun gerçek Tanrı’dan gerçek Tanrı olduğunu söylemektir. Beden alış mucizeler mucizesidir, şok edici bir gizemdir. Tanrı beden aldı. O’na İsa demek bile, O’nun tek Kurtarıcı olduğunu söylemektir. O, halkını günahlarından kurtarmak için dünyaya geldi (Mat. 1:21).

“İsa Mesih Rab’dir” bir inanç bildirisidir; bir inanç açıklamasının özüdür. İngilizce creed (inanç bildirisi) sözcüğü, Latince “inanıyorum” anlamına gelen credo sözcüğünden türemiştir. Bu kısa inanç bildirisi, Mesih hakkında inandıklarımızı beyan eder. Bazılarına göre 1. Timoteos 3:16 da bir inanç bildirisidir. Bunun iki nedeni vardır. Birincisi, Pavlus şu ifadeyi kullanır: “kuşkusuz, büyüktür, inanıyoruz” İkincisi, bu ayetin ritmik ve şiirsel bir anlatımı vardır. Bu sözler beden almış Mesih’in kısa bir özetini oluşturur:

O, bedende göründü,
Ruh’ça doğrulandı,
Meleklerce görüldü,
Uluslara tanıtıldı,
Dünyada O’na iman edildi,
Yücelik içinde yukarı alındı. (1.Tim. 3:16)

Kutsal Kitap’ın şablonu önemlidir. İlk kilise konsiller düzenlediğinde ve inanç bildirileri oluşturduğunda, inanç ikrarı için yeni bir yöntem şekillendirmiyordu. Kutsal Kitap’ın yerleşik geleneğini devam ettiriyordu.

Sorunlar ortaya çıktıkça, ilk kilise tavrını ortaya koydu. Birçoklarına göre de, litürjik ihtiyaçlar veya saf ibadet isteği, kiliseyi inanç bildirileri yazmaya teşvik etti. Bu görüş, özellikle Mesih hakkındaki öğreti açısından doğrudur. İsa’nın şahsı ve işi hakkındaki temel gerçek, yüzyıllar boyunca Hristiyanlığın belirleyici özelliği olmuştur.

Yeni Antlaşma yazarları, İsa’nın kimliği ve işiyle ilgili yanlış fikirlerle bizzat savaştılar. Kilisenin ilk yüzyıllarında, çeşitli guruplar Mesih’in gerçek insan oluşuna karşı çıktılar. Doketistler adında bir grup, İsa’nın yalnızca insan gibi “göründüğünü” iddia etti. Arianizm gibi diğer sapkın gruplar, Mesih’in gerçek tanrılığına itiraz ettiler. Bu sapkınlar, İsa’nın Baba Tanrı’dan daha aşağı olduğunu iddia ettiler. Daha sonra gruplar, iki doğanın, Mesih’in gerçek insan oluşunun ve gerçek tanrılığının bir şahısta birleşme şeklini yanlış ifade ettiler.

İlk kilise tüm bu meydan okumalara ve yanlışlara, konsiller toplayarak ve Hristiyan inancının temel gerçekleriyle ilgili Kutsal Kitap öğretisini özetleyen inanç bildirileri yazarak cevap verdi. Bu inanç bildirileri, nesilden nesle aktarılan zengin bir mirastır. Bugün elimizde, Elçilerin İnanç Bildirgesi, İznik İnanç Açıklaması ve Kalkedon (Kadıköy) Açıklaması gibi kaynaklar vardır. Bu inanç bildirileri sınır işaretçileridir ve doğru inançla sapkınlık arasındaki sınırı çizerler.

Bu inanç bildirileri, kiliseyi güçlendirmeye ve Tanrı’nın lütufkâr ve yönlendiren eliyle, Hristiyanların müjdeyi sadakatle ilan etmelerine hizmet etmiştir. Günümüzde kalıcı değerlerinin bir kanıtı olarak okunmaya devam edilirler. Mesih’in ilahiyatımızın ve ibadetimizin merkezinde olduğunu bize hatırlatırlar. Bu inanç bildirileri kiliseyi “kutsallara ilk ve son kez emanet edilen iman uğrunda mücadeleye” çağırır (Yah. 1:3).

Yine de, bu inanç bildirileri yalnızca Mesih’in işine atıfta bulunur. Müjdeyi tam anlamıyla açıklamazlar. Görünür kilisedeki gerçek bölünme Reformasyon sırasında gerçekleşti. Mesih’in işi esas konuydu. Özellikle, yalnızca imanla aklanma öğretisi üzerinde kopan tartışma, anlaşmazlığın merkezini oluşturuyordu ve Reform Hareketi’ni ateşleyen de bu oldu. Bu noktada kilise Protestanlık ve Roma Katolikliği olarak ikiye bölündü. Roma Katolikliği, Trent Konsili’nin ardından, yalnızca imanla aklanma öğretisini reddedip, aklanmayı imanın ve eylemlerin işbirliğinin bir sonucu olarak görmeyi tercih ederken, Protestanlık yalnızca imanla aklanma öğretisini (sola fide) onaylar. Reformasyon başka bir konuda da farklılığını ortaya koydu. Bu da, İsa Mesih’in Kendi kilisesi ve aslında her şey üzerinde mutlak ve tek baş olduğudur.

Birlikte ele alındığında, ilk kilisenin ekümenik inanç bildirileri ve Reformasyon’un üzerinde durduğu noktalar, Kutsal Kitap’a sadık bir müjdeyi ilan etmesi için kiliseye kılavuzluk ederler. İnanç bildirileri, çeşitli Reformcu inanç ikrarları ve kateşizm, inanç özetleri sağlarlar, inanca ve müjdeye netlik kazandırırlar.

Söz Beden Aldı: Ligonier Hizmetlerinin Hristoloji Açıklaması, alçakgönüllü bir yaklaşımla bu neslin kilisesine ve Tanrı’nın kutsamasıyla, gelecek nesillere, geçmişin zenginliklerinden, hem ekümenik inanç bildirilerinden hem de Reformcu ilahiyattan yararlanarak, Mesih’in şahsına ve işine ilişkin kısa bir açıklama sunmaya çalışır. Belki bu açıklama ve beraberindeki yirmi altı onay ve ret maddesi, Hristoloji’nin bu önemli meseleleri üzerinde daha fazla tartışma ve düşünme için bir katalizör görevi görebilir. Belki bu açıklama kiliseye doğrudan da fayda sağlayabilir. Bu açıklamayı kamuoyuna açıklamak için her türlü girişimde bulunulmuştur. Bu açıklamayla karşılaşan herkesin “İsa Mesih’in Rab” olduğunu bilmesini istiyoruz.

AÇIKLAMA

Açıklama altı kıtadan veya bölümden oluşur. İlk bölüm, iki anahtar fiille birlikte giriş işlevi görür: İkrar etmek ve sevinmek. Tanrı, hem Kendisini hem de Kendi isteğini Kutsal Yazılar’ın sayfalarında göstermiştir. Yine de, yalnızca O’na ait olan “gizli şeyler” vardır (Yas. Tek. 29:29). İlahiyatla uğraşırken daima kendi sınırlılığımızın farkında olmalıyız. Dolayısıyla, müjdenin gizemini ve mucizesini ikrar ederek başlarız. Bu açıklama öncelikle, Tanrı beden aldı sözcükleriyle tanımladığımız beden almaya odaklanır. Oradan Mesih’in şahsı bizi hemen Mesih’in işine yönlendirir ve Mesih’in kurtarış işinde hep birlikte seviniriz.

İkinci kıta, Mesih’i Üçlübirlik Tanrı’sının şahısları arasında eşit konumlandırarak, O’nun gerçek Tanrı olduğunu vurgular. Bu kıta, Kalkedon Açıklaması’ndaki Kalkedon formülünün tekrar ifade edilmesiyle biter. Mesih beden aldıktan itibaren bir şahısta iki doğadır ve hep öyle olacaktır.

Üçüncü kıta, Mesih’in gerçek insanlığını vurgulayarak beden almayı açıklar. O doğdu. O’nun adı, “Tanrı bizimle” (Mat. 1:23) anlamına gelen İmmanuel’dir. Burada O’nun ölümünü, gömülmesini, dirilişini, göğe yükselişini ve ikinci gelişini ikrar ederiz. Bunlar beden alma olayının tarihsel gerçekleridir.

Dördüncü kıta, Reformasyon’dan günümüze ulaşan kavrayışlardan yararlanarak, beden almanın teolojik gerçekleriyle devam eder. Bize göre, İsa’nın itaati kusursuzdu. Yasayı yerine getirdi (aktif itaat) ve yasanın cezasını ödedi (pasif itaat). O, bizim yerimize kefaretimizi ödeyen lekesiz kuzuydu. O, tüm insanlığın karşı karşıya olduğu en ağır sorunu çözdü: Kutsal Tanrı’nın gazabı. Bu kıta, yükleme öğretisini açıklayarak biter. Mesih’in doğruluğu bize yüklenirken, bizim günahlarımız O’na yüklenir veya O’na sayılır. Yalnızca ve yalnızca Mesih’in bizim için yaptıklarından dolayı Tanrı ile barışırız. Biz O’nun doğruluğunu giyindik.

Mesih’in üç kısımlı görevi (munus triplex), Mesih’in işini özetleyen yararlı bir teolojik yapıdır. Peygamberlik, kâhinlik ve krallık görevleri, Eski Antlaşma’da birbirinden ayrı aracılık rolleriydi. İsa üçünün de Kendi şahsında birleştirir ve hepsini kusursuzca uygular. Burada Mesih’in işini yalnızca geçmişte çarmıhtaki aracılık işi olarak değil, aynı zamanda O’nun şu anda Baba’nın sağında bizim için aracılık yapması olarak düşünürüz.

Son kıta, tek ve öz bir ikrarı onaylar: İsa Mesih Rab’dir. Gerçek ilahiyat doksolojiye (yüceltme / hamd) ve tapınmaya yönlendirir. Dolayısıyla, açıklama anahtar bir fille sonlanır: övmek. Şimdi Mesih’e tapınarak ebedi işimize hazırlanıyoruz.

YİRMİ ALTI ONAY VE RET MADDESİ

Bu açıklamalardaki ifadeler, Mesih’in şahsı ve işi hakkındaki Kutsal Kitap öğretisinin zenginliğini araştırmaya davet ederken, Hristoloji çalışmasına kapılar açar. Bize daha etkin yol göstermesi için, bu açıklamalara her biri ayetlerle desteklenen yirmi altı onay ve ret maddesi eklenmiştir. Her biri için bir ana metin verilmiş olup diğer destekleyici metinlerle birlikte bir bütün olarak kaleme alınmıştır. Bu maddeler çok önemlidir. Mesih’in şahsı ve işi hakkında Kutsal Kitap öğretilerinin sınırlarını çizer.

Madde 1, beden almayı onaylayarak bir giriş işlevi görür.

Madde 3-5, Kutsal Kitap’ın bir şahıs iki doğa Hristolojisini ortaya koyarken, Madde 2, Mesih’in gerçek tanrılığını öne çıkarır. Madde 6-9, Mesih’in gerçek insanlığını gözler önüne serer. Madde 10-26, Mesih’in şahsından Mesih’in işine döner. Bu maddeler, kurtuluş öğretisini onaylayarak başlar ve Mesih’in üç kısımlı görevinin tasvir edilmesiyle sonlanır.

Ret kısımları son derece önemlidir. İçinde bulunduğumuz hoşgörü çağında, bir inancı reddetmek pek modaya uymaz. Ancak bu onay ve ret maddeleri gurur verici bir varsayımda bulunmak için değil, kilisenin Kutsal Kitap öğretisinin güvenli ve naif sınırları içinde kalmasına yardımcı olma umuduyla sunulmuşlardır. 2. Yuhanna 9 açıkça bildirir: “Haddini aşıp Mesih’in öğretisine bağlı kalmayan hiç kimsede Tanrı yoktur.” Bu ayet, Mesih’in Kutsal Kitap öğretisinin veya Tanrı’nın Sözü’nde açıklandığı şekliyle Hristoloji’nin önceden belirlenmiş sınırlarının ötesine geçilmesine atıfta bulunur. Yirmi altı madde, açıklamanın çeşitli satırlarında genişledikçe, maddelerin kendisi de Mesih hakkında daha derin bir Kutsal Kitap öğretisine yönlendirebilir.

Bazıları haklı olarak, yeni bir açıklamaya neden gerek duyulduğunu dahi sorabilir. Bu iyi bir sorudur. Bu soruya istinaden, bu açıklamayı gerekli kılan üç nedeni sunmak isteriz. Bu açıklamanın, hem eski hem de şu andaki zorlukların altını çizerek, günümüzde kilisenin ibadetine ve öğretisine hizmet edeceğine inanıyoruz. Ayrıca, müjdeleme hizmetinde bulunanlara, bu hizmetteki gerçek ortaklarını tanımanın bir yolunu sağlayacağına da inanıyoruz.

Son olarak, kilise için zor zamanların eşiğinde olduğumuzu hissediyoruz ve bu açıklamanın bize müjdenin özünü, güzelliğini, gerekliliğini ve aciliyetini hatırlatacağına inanıyoruz. Bu üç neden üzerinde düşünelim:

İBADET VE EĞİTİM İÇİN

Ligonier Hizmetleri, alçakgönüllü bir tavırla bu açıklamayı kiliseye sunar. İlk yüzyıllardan itibaren, Hristiyanlar inanç bildirilerini kilise ayinlerinde kullanmışlardır. Bu açıklamanın da aynı amaca hizmet etmesini umuyoruz. İnanç bildirileri, Kutsal Kitap’ın engin ufuklarını araştırmak için yararlı eğitim araçları olabilirler. Bu açıklamanın ve yirmi altı maddenin, Kutsal Kitap üzerinde daha ileri araştırmalar ve düşüncelerin gerçekleşmesi için kilisede rehber olmasını da umuyoruz. Mesih’in şahsı ve işi hakkındaki öğreti, kilisenin kimliği ve sağlığı için hayati önem taşır. Kilisenin her nesli, Mesih’in şahsı ve işiyle ilgili doğru anlayışı yeniden incelemeli ve onaylamalıdır.

MÜJDENİN ORTAK AMACI İÇİN

Dünya çapında giderek artan sayıda mezheplere bağlı olmayan kiliseler, organizasyon ve hareketler var ve bunların çoğu müjdeyi yaymaya hizmet eder. Bazen sağlıklı ortaklıkların ve derneklerin olduğu yerleri ayırt etmek zordur. Bu açıklama, Mesih’teki gerçek kardeşlerimizi belirlemeye ve müjde için ortak çabaları sağlamlaştırmaya hizmet edebilir.

BÖYLE ZAMANLAR İÇİN

Üniversite şehri Oxford’da, Thomas Cranmer, Nicholas Ridley ve Hugh Latimer gibi bazı Britanyalı Reformcuların fedakârlıklarına atfen dikilmiş bir Şehitler Anıtı vardır. Bu anıt, Roma kilisesinin hatalarına karşı onayladıkları ve savundukları kutsal gerçeklere tanıklık ederek bedenlerini yakılmak üzere teslim edilenleri ve onlara sadece Mesih’e inanmanın değil, aynı zamanda O’nun uğruna acı çekmenin sevincinin verildiğini anlatır.

Onlar İsa Mesih’in müjdesinin kutsal gerçeklerine inandılar, onayladılar ve korudular. Bu gerçeklerin tanıkları olarak onları ilan ettiler, savundular ve hatta onlar için eziyet çektiler. Yüzyıllar boyunca birçokları bu Reformculara katıldı. Çağdaş Batı dünyasında birçok kilise dini özgürlüğün tadını çıkardı. Bunun ne kadar süreceği sorgulanabilir. Bu neslin veya gelecek nesillerin Mesih’e inanmak için acı çekmeye çağrılacağı çok bellidir. Buna hazırlanmamak ve gelecek nesli buna hazırlamamak akılsızlıktır.

Gerçekten de Mesih’in şahsı ve işiyle ilgili bu gerçekler inanmaya, onaylamaya, korumaya ve uğrunda acı çekmeye değer. Yaşam Mesih’tedir.
Mesih’in yeryüzündeki yaşamında bütün kalabalıkların O’nu terk ettiği ve öğrencileriyle baş başa bıraktığı bir an vardı. İsa öğrencilerine dönüp ‘siz de mi ayrılmak istiyorsunuz?’ diye sordu. Petrus gurubun adına şu yanıtı verdi: “Rab, biz kime gidelim? Sonsuz yaşamın sözleri sendedir. İman ediyor ve biliyoruz ki, sen Tanrı’nın Kutsalı’sın” (Yuh. 6:68-69). Bir süre sonra Onikiler’den birinde şüpheler belirdi. İsa çarmıha gerilmiş ve gömülmüştü. İsa’nın dirildiğini görenler vardı, ama Tomas şüphe etti. Sonra İsa Tomas’a göründü. Tomas Mesih’in yaralarına dokundu, bizim günahlarımız için katlandığı yaralarına. Tomas ikrar etti: “Rabbim ve Tanrım!” (Yuh. 20:28).

Biz de inanıyoruz. Biz de ikrar ediyoruz.