Hristiyan müjde eğer gerçekse diğer her şey bir yalan.
John MacArthur
Müjdeyi kabul eden kişi, Tanrı’nın önünde durabilme hakkını yalnızca İsa Mesih’e iman etmek suretiyle elde edebilir. Tek bir şeye iman etmenin tehlikeli ve en hafif tabirle akılsızca olduğuna dair yaygın bir inanç söz konusudur. Toplum, alternatif bir planı olmayan ya da kaçış planı bulunmayan, yatırımlarını farklı alanlara yönlendirmeyip bütün yumurtalarını aynı sepete koyan ya da ardından tüm köprüleri yıkan kişiyi ihmalkâr, kaygısız ve geniş bir insan olarak görür. Ancak İsa Mesih’i kabul eden kişinin tam olarak yapması gereken şey budur. Hristiyan inancı her şeyin üzerindedir. Mesih’i gerçekten kabul etmek, diğer her şeyden umudu kesmek ve bütün umudu Mesih’e bağlamak demektir. İşte bu nedenle Pavlus, eğer Mesih bir sahtekâr olsaydı, bu yüzden herkesten çok Hristiyanların acınacak halde olacağını söylemektedir. Eğer Mesih Kurtarıcı değilse Hristiyan mahvolmuştur, çünkü başka bir planı ya da güvencesi yoktur. Hristiyan kişi imanla, ‘‘Rab sana güveniyorum, eğer sen beni kurtarmasaydın cehennemde olurdum. Ben kendim için başka bir hazırlık yapmayacağım’’ der. Müjdeyi gerçekten kabul etmek yalnızca günahtan dönmek demek değildir, aynı zamanda Mesih dışında başka bir şeye umut bağlamamak, özellikle de insanın kendisine güvenmemesi demektir. Müjdeyi gerçekten kabul etmiş kişi, Tanrı’nın önünde durmasının kendi erdeminden ve buna lâyık olmasından kaynaklandığına dair küçücük bir düşünceden bile tiksinir hale gelir. Mesih’teki yeni yaşamı iyi işler meydana getirse de, kurtulabilmek için iyi işlerden medet ummaz, yalnızca Mesih’e ve onun kusursuz eylemine iman eder.
Paul Washer
İlk olarak, müjdeyi duyurmak insanlara Mesih’in onların günahları için öldüğünü cesurca bildirmeyi gerektirmektedir. Kutsal Ruh’un, bu beş sözcük vasıtasıyla en rezil insanı bile kurtarabileceğine dair herhangi bir şüphe bulunmamasına rağmen, bu hayati öneme sahip gerçeği açıklama yapmadan atlamamız gerektiğini varsaymak için Kutsal Yazılar’da herhangi bir dayanağa rastlayamayız. İnsanlar kendi günahlarını anlamadıkları müddetçe, Mesih’in ölümünün önemini de tam anlamıyla kavrayamazlar. Bu nedenle, onlara yalnızca günahın doğasını ve işledikleri günahları göstermekle yetinmemeli, aynı zamanda türü ve büyüklüğü ne olursa olsun, günaha karşı Tanrı’nın gösterdiği tepkiyi de anlatmalı ve O’nun doğru karakterini öğretmek konusunda gayret etmeliyiz. Bunu büyük bir açıklık ve tutku ile yapmalıyız, öyle ki bunu bir doktorun hastasına, hastalığının yarattığı tehlikeyi anlatarak tedavi etmeye çalışmasına benzetebiliriz. ‘‘İnsan yüreğinin işlenmesi’’diye de ifade edebileceğimiz bu esas, müjdenin vaazı için geçerli olan mutlak bir hakikati ifade eder. Musa’nın ancak Rab’bin kendi sıfatlarını açıklamasından sonra, ‘‘vakit yitirmeden eğilip tapındığını” unutmamalıyız. Aynı şekilde, Tanrı yasanın adil koşullarını Pavlus’a açıkladıktan sonra Pavlus’un günahı açığa çıktı, doğruluğu ortadan kalktı ve böylece Mesih’e iman etti.
Paul Washer
Müjde’nin vaaz edilmesi insanlara, Mesih’in Kutsal Yazılar uyarınca öldüğünü anlatmamızı gerektirir. Bu, Kutsal Yazılar’daki en güçlü açıklamalardan biridir; müjdenin doğru bir şekilde vaaz edilmesi ile birlikte insan yüreği üzerinde yarattığı etki katlanarak çoğalmakta ve gerçekler gözler önüne serilerek, sonuçlarının insanlar tarafından öğrenilmesini sağlamaktadır. Bu nedenle, insanlara Mesih’in ölümünün kesin sonuçları ile doğasını anlatabilmek için Kutsal Yazılar’ın üzerinde durup buna emek vermemiz gerekir. Mesih sadece bizim günahlarımız için ölmekle kalmamış, aynı zamanda Tanrı’nın karakterinden ötürü de ölmüştür; çünkü Tanrı adildir, adaletinin gereklilikleri yerine gelmeden ne kötü olanı aklayabilir, ne de onu affedebilir. Mesih yalnız ölmekle kalmadı halkının günahlarını da üstlendi, Tanrı’nın gazabına maruz kaldı ve kanını akıttı. Çektiği acılar aracılığı ile Tanrı’nın adaleti tesis edildi ve böylece Tanrı’nın gazabı yatıştı, öyle ki, bu sayede Tanrı kendisine iman edenlere karşı adil olabilsin ve onları aklayabilsin.
Paul Washer
İsa’nın müjdesinde, insanlar kötü ve günahın kölesidirler. Kötü meyve veren kötü ağaçlardır. Tanrı’nın ışığından nefret ederler, çünkü kötü işlerinin açığa çıkmasından korkarlar. Yürekleri kötü düşüncelerle, adam öldürme, zina, hırsızlık, yalan tanıklık ve iftira ile doludur. Bunların arasındaki en yüce ahlaklı insan bile, dışı beyaz badanalı, içi kemik dolu bir mezardan ibarettir.
Paul Washer
Aynı güneş, kili sertleştirirken bal mumunu eritir ve aynı müjde bazılarının yüreklerini tövbe için eritirken, bazılarını günahlarında sertleştirir.
Charles Spurgeon
Duanın temeli müjdedir.
Tim Chester
Her birimizin hayatının merkezinde bir şey var.
Sizinkinde ne var?
Peki Tanrı’ya göre bu şey gerçekten en iyi ne olabilir?
Pavlus bu soruyu şöyle cevaplıyor: “Aldığım bilgiyi size öncelikle ilettim: Kutsal Yazılar uyarınca Mesih günahlarımıza karşılık öldü.”
“Öncelikle” diyerek Pavlus yaşamlarımızı tanımlaması gereken tek üstün gerçeğe bizi yöneltiyor.
Şu hayatta tutkulu olmamız gereken bir şey varsa o da müjde olmalı. Ve müjdeyi sadece başkalarıyla paylaşmaktan bahsetmiyorum; müjdeyi tutkulu bir şekilde düşünmekten, dile getirmekten, onda sevinç bulmaktan, dünyaya ve hayatın tamamına bakış şeklimizi renklendirmesine izin vermekten bahsediyorum.
C. J. Mahaney
Yalnızca kötü haberi anladığımız takdirde müjde iyi haberdir.
R. C. Sproul
Seni ayrıca tanıklığını bir iki sayfaya yazman konusunda teşvik etmek isterim. Ve sadece “İsa’ya yüreğini açtığını” yazma, müjdenin kalbini ve Mesih’in kanının nasıl dünyanın günahı için döküldüğünü ve bunun kişisel olarak seni nasıl ilgilendirdiğini azar azar açıkla. Tanrı’nın kutsal olduğu ve Gazabına maruz kaldığın gerçeğini belirt. İçerisinde kaybolduğun günahı belirle. Yüceliği için Tanrı’nın seni nasıl kurtardığını ve yaşamını değiştirdiğini açıkla.
Bu seni geliştirecek ve teşvik edecek ve hem kişisel tanıklığını hem de müjdenin hakikatini başkalarıyla paylaşman için seni hazırlayacak.
C. J. Mahaney