Bize Ulaşın
viachristushizmetleri@gmail.com

MEZMUR 1

Giriş:

Mezmurların tarzı sürekli olarak kişilerin duygularını ortaya çıkardığı için bir çok kişi bu kitabı çok seviyor. Neden Mezmurlar bu kadar seviliyor diyorsanız size vaazımıza başlamadan önce 12 neden vereceğim.

Duyguları Açığa Çıkarıyor
  1. Sevgi: Mezmur 18:1 – Seni seviyorum, gücüm sensin, ya RAB!
  2. Yalnızlık: Mezmur 25:16 – Halime bak, lütfet bana; Çünkü garip ve mazlumum.
  3. Utanç: Mezmur 44:15 – Rezilliğim gün boyu karşımda, Utancımdan yerin dibine geçtim
  4. Sıkıntı: Mezmur 31:10 – Ömrüm acıyla, Yıllarım iniltiyle tükeniyor, Suçumdan ötürü gücüm zayıflıyor, Kemiklerim eriyor.
  5. Zevk: Mezmur 1:2 – Ancak zevkini RAB’bin Yasası’ndan alır Ve gece gündüz onun üzerinde derin derin düşünür.
  6. Keder: Mezmur 6:7 – Kederden gözlerimin feri sönüyor, Zayıflıyor gözlerim düşmanlarım yüzünden.
  7. Ümit: Mezmur 33:22 – Madem umudumuz sende, Sevgin üzerimizde olsun, ya RAB!
  8. Korku: Mezmur 2:11 – RAB’be korkuyla hizmet edin, Titreyerek sevinin.
  9. Esenlik: Mezmur 4:8 – Esenlik içinde yatar uyurum, Çünkü yalnız sen, ya RAB, Güvenlik içinde tutarsın beni.
  10. Sevinç: 21:1 – Ya RAB, kral seviniyor gösterdiğin güce. Sevinçten coşuyor verdiğin zaferle!
  11. Öfke: Mezmur 4:4 – Öfkelenebilirsiniz, ama günah işlemeyin; İyi düşünün yatağınızda, susun.
  12. Güven: Mezmur 27:3 – Karşımda bir ordu konaklasa, Kılım kıpırdamaz, Bana karşı savaş açılsa, Yine güvenimi yitirmem.

Mezmurlar seviliyor çünkü içinde biz varız. Duygularımız var içinde… Arzularımız, sevinçlerimiz, öfkemiz, sevgimiz, ümidimiz var…

Okuma: Mezmur 1

Ne mutlu o insana ki, kötülerin öğüdüyle yürümez,
Günahkârların yolunda durmaz,
Alaycıların arasında oturmaz.
Ancak zevkini RAB’bin Yasası’ndan alır
Ve gece gündüz onun üzerinde derin derin düşünür.
Böylesi akarsu kıyılarına dikilmiş ağaca benzer,
Meyvesini mevsiminde verir,
Yaprağı hiç solmaz.
Yaptığı her işi başarır.
Kötüler böyle değil,
Rüzgarın savurduğu saman çöpüne benzerler.
Bu yüzden yargılanınca aklanamaz,
Doğrular topluluğunda yer bulamaz günahkârlar.
Çünkü RAB doğruların yolunu gözetir,
Kötülerin yolu ise ölüme götürür.

Mezmur 1, tüm Mezmurlar kitabına bir giriş gibidir. Ona tapınan onu yücelten kişiler zevklerini Rabbin yasasından alırlar. Mezmur bir şeyi çok açık şekilde vurgular; iki çeşit yaşam şekili vardır, biri doğru yol diğeri yanlış yol.

Kontrast: Değerler

Ayet 1

Burada kullanılan “Ne mutlu” kelimesi aynı Matta 5. bölümdeki gibi “ne bereketli” anlamına gelir. Zaten Septuagint çevirisinde de aynı Matta 5teki gibi Makarioi kelimesi geçer, yani “bereketli”. İlk ayette bereketli olacağı anlatılan kişinin bazı davranışları yerine getirmemesi gerektiği söyleniyor. Anlatım çok derin bir şekilde ele alınmış, sadece “günahkar olma, kutsal ol” mesajından fazlasını içeriyor. Üç şeyi ele alıyor. O kişi; kötülerin öğüdü ile yürümez günahkarların yolunda durmaz, alaycıların arasında oturmaz. Belki de “yürüme, durma ve oturma” fiillerinin ardı ardına gelmesi bize günahın ne kadar rezil bir hal alabileceğini gösteriyor. İlk önceleri sadece ara sıra sohbet ettiğimiz kişilerle artık beraber takılmaya başlıyoruz. Gerçekte de bu böyle değil mi zaten?

İlginç bir şekilde hepsi bir aktivite, bir eylem içeriyor. Adam Clarke, “Buradan öğrenilebilecek en önemli ders, günahın geliştiğidir. Bir kötü davranış diğerine yönlendirir. Öncelikle kötülerin öğüdünü alan kişi, kısa bir süre sonra günahkarlarla takılmaya başlar, kendini günaha veren kişi kendisini tamamıyla Tanrı’dan ayırır.” Öyle ki artık diğerleriyle beraber alay etmeye başlar.

Ayet 2

Fakat bazıları hiç bu işe bulaşmazlar. Kötülerin öğüdüne kulak asmazlar ve böylece günaha sürüklenip Tanrı’dan uzaklaşmazlar. Fakat onlar zevkini Rabbin yasasında bulur. Bunun yasa ile kurtuluş konusu ile yakından uzaktan ilgisi yoktur. Tanrı’nın antlaşması sadece onun lütfu ile olur. Fakat onun sözlerinin değerini açıklar bu ayetler. Sadece okumak, incelemek ve üzerinde düşünmekte yeterli değildir. Kiliselerin büyük çoğunluğu aslında zaten düzenli bir şekilde dahi Kutsal Kitap okumazlar. Okudukları da oradan buradan bir parçadır. Sabah kalkıp herhangi bir sayfayı açıp mucizesel bir ayet bekleyen bir çok insan tanıyorum. Ancak Kutsal Kitap ancak doğru bir şekilde okunduğu zaman doğru bir şekilde anlaşılabilir. Bizler normal romanları dahi bir düzen içerisinde okuruz. Kutsal Kitabın otoritesi her şeyden üstündür. Bizim için yetkili ve yeterli olan tek kutsal kaynak yine kendisidir. Ayetler sadece okumaktan ya da ezberlemekten bahsetmiyor. Bereket alacak kişinin derin derin düşündüğünü açıklıyor. Yani meditasyon yapıyor kişi. Ayetlerin üzerinde dinleniyor.

George Whitefield, Kutsal Kitabı şöyle çalışırmış;

“Sabahın beşinde…. dizlerinin üzerine çökerdi, önünde İngilizce ve Grekçe Kutsal Kitabı ve ek olarak da Henry’nin Yorum kitapları… Öncelikle İngilizce Kutsal kitabından bir kısım okurdu, ardından daha derinlemesine anlayabilmek için Grekçesini çalışırdı ve sonunda da Matthew Henry’nin açıklamalarına göz atardı. Ardından diğer insanlardan farklı olarak, okuduğu ayetlerdeki “her cümle ve her kelime” için dua ederdi. Hem İngilizcesini okurken hem de Grekçesini… Öyle ki pasajın ana mesajı tam anlamıyla Ruhunun bir parçası olana dek…”

Arnold Dalimore’un George Whitefield kitabından alıntı.

Bu kitap hakkında bu çağın en önemli Pastörlerinden biri Sinclair Ferguson şaka ile “Eğer Dalimore’un 2 ciltlik George Whitefield kitabını okumadıysanız, henüz Hristiyan olmayabilirsiniz” diyor. Öyle ki Whitefield’ın hayatı ve duruşu doğru ahlaklı bir inanlının resmidir.

Kontrast 2: Meyve Vermek

Ayet 3

Akarsuyu kıyılarındaki güçlü ağaçlar gibidirler. Sağlam, sağlıklı, canlı… Kökleri derinlere inmiştir, iki elinizle tutup ağacı köklemeniz mümkün değildir. İmanı o kadar güçlüdür ki on binlercesi zorlasa kopup gelmez o ağaç ve öyle ki akarsu kıyılarında geçirdiği her yeni gün onu daha da güçlendirecektir. Yaprakları solmaz, çünkü suyu Rabbin sözleridir, yani zayıf düşmezler, yaptıklarında başarılı olurlar çünkü Rabbin desteğini görürler. Bizim önümüze koyulan benzetme çok açık. Ağacın gücü ve görkemi nereden gelmektedir? Kutsal Yazılardan… Peki sadece okumaktan mı geliyor hayır aynı zamanda üzerinde derin derin düşünüp hayatlarımıza aktarmamızdan.

RAB diyor ki, “İnsana güvenen, İnsanın gücüne dayanan, Yüreği RAB’den uzaklaşan kişi lanetlidir.
Böylesi bozkırdaki çalı gibidir, İyilik geldiği zaman görmeyecek; Kurak çöle, Kimsenin yaşamadığı tuzlaya yerleşecek.
“Ne mutlu RAB’be güvenen insana, Güveni yalnız RAB olana!
Böylesi su kıyılarına dikilmiş ağaca benzer, Köklerini akarsulara salar. Sıcak gelince korkmaz, Yaprakları hep yeşildir. Kuraklık yılında kaygılanmaz, Meyve vermekten geri durmaz.”
-Yeremya 17:6-8

Ayet 4

Bu güçlü ağacın karşısına kontrast olan resim nedir peki? Bir saman çöpü. Saman çöpü dediği daha önceden yaşamış bir bitki yani bir ağaç gibi. Ancak yaşarken de öldükten sonra da hiçbir görkemi yok, gücü yok. Küçücük bir esinti alıp onu götürebilir. Bir kökü yok ağaçlar gibi. Güçsüz, korumasız ve ölü. İşte kötülerin durumu.

Kontrast: Sonuçlar

Ayet 5

Tabii ki her şeyin sonunda yargı olduğunu biliyoruz. Fakat yargı günü herkes için iyi olmayacaktır. Kötülerin yargılanınca aklanamayacaklarını söylüyor ayetler. Bunu dünyasal yargı olarak da algılayabiliriz. Öyle ki adaletsiz, haksız olan kişiler yargının sonucunda ceza alırlar. Fakat bu dünyasal yargıdan da ötedir. Ruhsal bir yargıdır ve bu yargıda aklanamayacak olan kötüler, doğruların arasında asla olamayacaklar. Yargının sonucu onları ölüme götürecek.

Ayet 6

Tanrı lütfettiği ve kendine çektiği halkına merhametli davranacaktır. Çünkü onlar Mesih’in ardı sıra gitmişlerdir. Rab kendisinin ardın sıra gidenin yolunu gözetir diyor. Günahkarın ve kötülerin yolunun ölüm olduğunu doğruluk yolunun ise kendisi tarafından bereketlendiğini anlatıyor. Bir çok kişi Cehennemin, Tanrı’nın olmadığı bir yer olacağını dile getirir. Hayır, Tanrı her şeyin egemenidir ve her yerdedir. Dolayısıyla cehennem Tanrı’nın varlığını bileceğimiz ve hissedeceğimiz bir yerdir. Cehennem olmayacak şey, Tanrı’ya giden bir aracıdır, cehennemde olmayacak şey kurtarıştır, cehennemde olmayacak şey lütuftur.

Ortada iki yol var. Hangi yolu seçeceğinizi imanınızla karar verdiniz fakat davranışlarınızla tasdikliyorsunuz. Bugün hangi yollardan gideceğinizi seçin. Bu dünyada kurtuluş yoktur dostlarım ancak Mesih’te gerçek kurtuluş vardır.

Kerem KOÇ