Bize Ulaşın
viachristushizmetleri@gmail.com

MESİH MERKEZLİ ORUÇ HAKKINDA

Maalesef Hristiyanlar olarak oruç tutmayı pek de tapınma hayatımızın bir parçası yapmıyoruz. Bunun için bir iki pratik nokta ile size yardımcı olmak istiyorum.

“İnsan yalnız ekmekle yaşamaz ama Tanrı’nın ağzından çıkan her sözle yaşar.”

Matta 4:4

Oruç Nedir?

Dünyasal zevklerden uzaklaşıp isteklerimizi denetlediğimiz, pişmanlık ve tövbeye yöneldiğimiz bir tapınmadır.

  •  Oruç bir emir, bir kural değildir. Dolayısyla hiç tutmamak, batıl inançla tutmaktan daha iyidir.
Ne Zaman ve Ne Kadar?
  • İlk çağlarda Hristiyanlar haftada iki kere oruç tutarlardı.
  • Bazı kiliseler Noel’den Paskalya’ya kadar bir oruç ve perhiz dönemi yaparlar.
  • Özel bir zamanı yok, istediğiniz zaman tutabilirsiniz.
  • Orucun zamanı size kalmış bir şey ancak genellikle havanın kararması ile başlayıp, havanın kararmasıyla bitirebilirsiniz. Daha kısa daha uzunda olabilir elbette; önemli olan güneşin durumu değil, sizin yüreğinizin durumu.
Amaç
  • Kendini alçaltıp tövbe etmek. Oruç, Kutsal Kitap’ta sürekli tövbe ile bağlantılı olmuştur.
  • Düzenli dua ve tapınma, oruç süresince gerçekten değerlidir. Bugün, Rab’be ayırdığımız gündür.
  • Oruç bir kural değildir. Gösteriş için, insanları memnun etmek için ya da gelenekten dolayı yapılmamalıdır.
  • Tavırlarımız, Tanrı’yı yüceltmeli ve O’na benzer olmalı. Mesih Merkezli oruç, Mesih’i insanlara yansıtmaktan geçiyor.
  • Böyle günlerde insanlara yardım etmeli, sıkıntıda olanı desteklemeliyiz.
Nasıl?
  • Dünyasal zevklerden uzaklaşarak ve isteklerimizi denetleyerek.
  • Dünyasal zevkler ve istekler sadece yiyecek ve içecekten ibaret değil. TV, internet, oyunlar, eğlenceler, hatta eşimizle olan fiziksel yakınlığımız. Bugün parti günü değil, alçalma günü. Bir aile olarak bu zamanı yapmak çok yararlı olabilir.
  • Mide problemi olanlar, uzun bir süre oruç tutanlar ya da başka bir nedenden dolayı aç kalamayanlar kendilerine özel bir program uygulamalılar. Örneğin, gün boyu bir bardak su ve 2 dilim ekmek gibi. Amacımız kendimizi kurutmak değil, Tanrı’yı yüceltmek.
  • Oruçtan sonrada pastırma, börek, sucuk gibi bir menü olması da tabii biraz manidar, hafif bir şeylere devam etmek belki de en uygunu olacaktır. Kilise tarihinde de oruçtan sonra hep bir perhiz vardır.
Küçük Notlar
  1. Plan Yap: Sıcak bir bölgede çalışıyorsan, suyu ihmal etme.
  2. Kafeini bir iki gün önceden azalt. Çünkü baş ağrısı yapabilir ve çok zor bir oruç günü yaşayabilirsin.
  3. Duygularının değişebileceğinin farkında ol. Aç kalan birçok insan olmadık hareketler yapabilir; çok duygusallaşabilir, bu normaldir. Bunun için insanlara olan tavırlarımızda dikkatli olmalıyız.
  4. Dinlen: Oruç günü yatıp uyumaktan bahsetmiyorum ancak kendini çok yoracak bir faaliyette bulunma. Dinlen… Rab’bin Sözü’nde dinlen. Biraz yürüyüş iyi gelebilir.
  5. Odaklan: Tüm düşünceni ve zamanını Rab’be ayır. Günün büyük bölümü oku, dua et (özel bir konu seçebilirsin), tapın.
  6. Tapınma Programı Yap: Bir gün ibadet edeceksen 3-4 farklı zamanda tapınma programı yap. Örnek verilecek…
  7. Not tutun: Örneğin sizi ne çok rahatsız etti, ne yardımcı oldu. Gelecek sefer nasıl daha iyi ve Rab’bi yücelten bir oruç zamanı yapabilirsin.
  8. Surat asma, trafikte insanlarla kavga etme. Bugün, Tanrı’yı yüceltmen gereken bir gün.
  9. Oruç gizlide yapılan bir ibadettir, mümkünse kimseye söyleme.
  10. Pazar günü tapınma ve kutlama günüdür, oruç ise alçalıştır. Onun için diğer günlerde tutmak daha uygun olabilir. Tabii bu da bir kural değil, bir prensip.

Yeşaya 58

“Avaz avaz bağırın, çekinmeyin, Sesinizi boru sesi gibi yükseltin; Halkıma isyanlarını, Yakup soyuna günahlarını bildirin. Bana her gün danışıyor, Yollarımı öğrenmekten zevk duyuyorlarmış! Doğru davranan, Tanrısı’nın buyruğundan ayrılmayan bir ulusmuş gibi… Benden adil yargılar diliyor, Bana yaklaşmaktan zevk alıyorlarmış. Diyorlar ki, ‘Oruç tuttuğumuzu neden görmüyor, İsteklerimizi denetlediğimizi neden farketmiyorsun?’ “Bakın, oruç tuttuğunuz gün keyfinize bakıyor, İşçilerinizi eziyorsunuz. Orucunuz kavgayla, çekişmeyle, Şiddetli yumruklaşmayla bitiyor. Bugünkü gibi oruç tutmakla Sesinizi yükseklere duyuramazsınız. İstediğim oruç bu mu sanıyorsunuz? İnsanın isteklerini denetlemesi gereken gün böyle mi olmalı? Kamış gibi baş eğip çul ve kül üzerine mi oturmalı? Siz buna mı oruç, RAB’bi hoşnut eden gün diyorsunuz? Benim istediğim oruç, Haksız yere zincire, boyunduruğa vurulanları salıvermek, Ezilenleri özgürlüğe kavuşturmak, Her türlü boyunduruğu kırmak değil mi? Yiyeceğinizi açla paylaşmak değil mi? Barınaksız yoksulları evinize alır, Çıplak gördüğünüzü giydirir, Yakınlarınızdan yardımınızı esirgemezseniz, Işığınız tan gibi ağaracak, Çabucak şifa bulacaksınız. Doğruluğunuz önünüzden gidecek, RAB’bin yüceliği artçınız olacak. O zaman yardım çağrılarınızı RAB yanıtlayacak, Feryat ettiğinizde, ‘İşte buradayım’ diyecek. “Eğer boyunduruğa, başkalarını suçlamaya, Kötücül konuşmalara son verirseniz, Açlar uğruna kendinizi feda eder, Yoksulların gereksinimini karşılarsanız, Işığınız karanlıkta parlayacak, Karanlığınız öğlen gibi ışıyacak. RAB her zaman size yol gösterecek, Kurak topraklarda sizi doyurup güçlendirecek. İyi sulanmış bahçe gibi, Tükenmez su kaynağı gibi olacaksınız. Halkınız eski yıkıntıları onaracak, Geçmiş kuşakların temelleri üzerine Yeni yapılar dikeceksiniz. ‘Duvardaki gedikleri onaran, Sokakları oturulacak hale getiren’ denecek sizlere. “Kutsal günümde dilediğinizi yapmaz, Şabat Günü’nü çiğnemezseniz, Şabat Günü’ne ‘Zevkli’, RAB’bin kutsal gününe ‘Onurlu’ derseniz, Kendi yolunuzdan gitmez, Keyfinize bakmayıp boş konulara dalmaz, O günü yüceltirseniz, RAB’den zevk alırsınız. O zaman sizi yeryüzünün yüksek yerlerine çıkarır, Atanız Yakup’un mirasıyla doyururum. ” Bunu söyleyen RAB’dir.