Her günahın nedeni ayartmadır. Ayartma olmadan günah olamaz. Günahın eline düştüğünde birçok kişi günah işlediği için pişmanlık duyar ama nedeninin ayartma olduğunu anlayamaz. Günahı yenmek istiyorsanız, sizi neyin bu günaha ayarttığını düşünüp ayartılmaktan sakınmayı amaçlamalısınız. Birçok kişi günahının farkındadır ama ayartıldığının farkında değildir. Böyle kimseler günahın acı meyvesinden hoşnut değillerdir ama ayartmanın zehirli kökünden sakınmak için hiçbir önlem almaz.
John Owen
Günahı öldürmeye başlamadan önce oturup bütün zorlukların geçmesini ve tüm ayartıların kaybolmasını mı beklemeliyiz? Bu, tüm gününü nehrin kenarında durup bütün suyun akıp gitmesini bekleyerek geçiren bir akılsızın durumuna benzer. Günahı öldürmeden önce, günahtan nefret edene kadar bekleyemeyiz. İlahi lütfun bir gün ruhlarımızı güçlendireceğini umarak günah işlemeye devam edemeyiz. Günahlı arzularımıza, küçük çocuklara yaptığımız gibi bağlanamayız. Daha sonra büyüyüp güçlenecekler ve biz de onları bırakmakta isteksizlik yaşayacağız. Günahı daha ayartının en başında öldürmeliyiz.
Henry Scougal
Her kim yaşamındaki sorun yaratan şehveti tamamıyla ve kabul edilebilir bir şekilde öldürmek isterse, Tanrı’nın onu çağırdığı bütün görevlere aynı derecede gayretle itaat etmeye dikkat etmelidir. Her günahkar arzunun, görevin her savsaklamanın Tanrı için bir külfet olduğunu da bilsin. Yürek, her alanda itaat etme zorunluluğunu ihmal etmeye hazır olduğu sürece, imanın işini tam yapmasına izin vermeyen güçsüz bir can vardır. Böyle güçsüz durumdaki canın günahı öldürme işinde başarı ummaya hakkı yoktur.
John Owen
Günahı öldürmek, yeniden doğmamış insanların sorumlu oldukları görevdir ama birinci görevleri değildir. Biri, evinin duvarındaki deliği tamir ediyorsa, gidip ona deliği bir süre bırakmasını, bütün evini yanma tehlikesiyle karşı karşıya bırakan ateşi söndürmesini söylersem, kendisinin düşmanı olduğumu düşünmez. Birinin parmağı ağrıyorsa ve ateşi yüksekse üstesinden gelinmesi gereken önce yüksek ateşidir, ağrıyan parmağının üstesinden sonra gelinebilir. Ruhsal dünyada da aynısı geçerlidir. Gerçek sorununuz günahın esiri benliğiniz olduğunda, belli bir günahla mücadele ederek yorulmanızın yararı yoktur. Her şeyden önce, benliğinizi büyük Hekim Mesih’e getirin, sizi benliğinizin esaretinden kurtardığında belli günahları öldürmeye hazır olursunuz.
John Owen
Günahı öldürmenin, Tanrı’nın lütuflarının insanın yüreğinde gelişmesinin üzerinde çok yararlı bir etkisi vardır.
İnsan yüreği bahçeye benzetilirse, günahı öldürme Tanrı’nın lütuf bitkilerinin büyümesini engelleyen yabani otları sökme işine benzetilebilir. Değerli bir bitkinin ekildiği bir bahçe düşünün. Bahçedeki yabani otlar düzenli temizlenirse bitki gelişir. Ancak yabani otlar bırakılırsa, bitki zayıf düşer, solar, yararsız bir bitki haline gelir. Günahı öldürmek, günahın yabani otlarını yok edemediğinde, Tanrı’nın lütfunun bitkileri ölmeye hazırdır. (Vahiy 3:2) Bu bitkiler solar, bozulur. Böyle bir yürek miskinin tarlası gibidir – yabani otlar o kadar büyümüştür ki iyi mısırı zar zor görürsünüz. Böyle bir yüreğe baktığınızda imanın lütufları, sevgi ve gayret vardır; yine de o kadar zayıf, günahın yabani otlarıyla o kadar engellenmiştir ki yararı çok azdır. Günahı öldürmek böyle bir yüreğin yabani otlarını temizlesin, bu iman, sevgi, gayret bitkileri gelişmeye başlasın, her iyi iş ve amaçla kullanılmaya hazır olsun.
John Owen