Bize Ulaşın
viachristushizmetleri@gmail.com

CENNET

Tanrı Kendi Halkını Sonsuz Sevince Alacak

“Yüreğiniz sıkılmasın. Tanrı’ya iman edin, bana da iman edin. Babam’ın evinde kalacak çok yer var. Öyle olmasa size söylerdim. Çünkü size yer hazırlamaya gidiyorum. Gider ve size yer hazırlarsam, siz de benim bulunduğum yerde olasınız diye yine gelip sizi yanıma alacağım.

Yuhanna 14:1-3

Cennet hem İbranicede hem de Grekçede “gök” anlamına gelir. Tanrı’nın evinin (Mezmur 33:13-14; Matta 6:9) ve tahtının bulunduğu (Mezmur 2:4); göğe alınarak yücelmiş Mesih’in geri döndüğü (Elçilerin İşleri 1:11), kilise savaşçıları ile kilise zaferlilerinin tapınmak için bir araya geldiği (İbraniler 11:10) ve Mesih’in halkının bir gün sonsuza kadar kurtarıcılarıyla beraber olacakları yeri (Yuhanna 17:5, 24; 1.Selanikliler 4:16-17) ifade eden Kutsal Kitap kavramıdır. Kutsal Kitap’ta cennet bir huzur diyarı (Yuhanna 14:2), bir kent (İbraniler 11:10) ve bir ülke (İbraniler 11:15) olarak resmedilir. Bir gün gelecekte, Mesih’in yargılamak için döneceği zamanda yenilenmiş evrenin biçimini alacaktır.

Cennet sözcüğü yanıltıcı olabilse de cenneti bir yer yani bir mekân olarak düşünmek yanlış değildir. Cennet, Kutsal Kitap’ta yaratılmış olan tüm uzayın ucuna ulaşan ve aynı zamanda içine işleyen mekânsal bir gerçeklik gibi görünür. Pavlus, Efesliler Mektubu’nda Mesih’in cennette Baba’nın sağında taht üzerinde oturduğundan bahseder (Efesliler 1:20). Bununla birlikte, Hristiyanların Mesih’te ruhsal bereketlere ve diriliş yaşamına sahip olduğunu da deklare eder (Efesliler 1: 3; 2:6). Efesliler 1: 3,20; 2:6; 3:10; ve Efesliler 6:12 ayetlerinde geçen “göksel yerler” ifadesi “cennet” yerine kullanılan farklı edebi bir terimdir. Pavlus ayrıca “üçüncü gök” ya da “cennette” geçirdiği bir deneyimden üstü kapalı bahseder (2.Korintliler 12:2,4). Hiç şüphesiz, Tanrı’nın tahtının bulunduğu cennet, kötülüğün ruhsal güçleriyle mesken tutulan göksel yerlerden ayrı tutulmalıdır (Efesliler 6:12). Cennet yaşamına uygun yenilenmiş bir diriliş bedeni bizi beklemektedir (2.Korintliler 5:1-8). O bedende Baba’yı ve Oğul’u göreceğiz (Matta 5:8; 1.Yuhanna 3:2). Ancak şimdiki bedenlerimizin içindeyken cennetle ilgili gerçekler bizim için görünemez ve algılanamaz haldedir. Bunları sadece sahip olduğumuz iman sayesinde biliyoruz (2.Korintliler 4:18; 5:7). Yine de cennetin ve sakinlerinin, Baba’nın, Oğul’un, Ruh’un, kutsal meleklerin ve cinlerin bize yakınlığı asla unutulmamalıdır çünkü bu kesin olarak bildiğimiz ruhsal bir gerçektir.

Kutsal Yazılar cennet yaşamı hakkındaki düşüncelerimizi şekillendirmek amacıyla bize aşağıdaki yollarla öğretir.

  1. Cennette sahip olduğumuz tüm kısıtlamalardan, düş kırıklarından ve başarısızlıktan kurtulmuş bir şekilde Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’la, diğer Hristiyanlarla ve yaratılmış şeylerle aramızda olan kusurlu ilişkiden kusursuz bir ilişkiye geçiş yapma düşüncesi vardır.
  2. Tanrı’ya karşı adanmış bir şekilde yaşadığımız sürede yeryüzünde deneyim ettiğimiz acıların, kötülüklerin, çatışmaların ve sıkıntıların her türlüsü temizlenir.
  3. Bildiğimiz her mükemmel kavramı ve Tanrı’nın bizlere sağladığı zevkleri dahil ederek o mutlu geleceğe karşı olan hayallerimizi zenginleştirir. Vahiy 7:13-17 ve Vahiy 21:1-22:5’de cennette sahip olacağımız yaşam hakkında verilen görümler, cennetin nasıl bir yer olduğunu kavramamız için bu yolların üçünden de yararlanır.

Kutsal Yazılar’a göre, cennet yaşamının kurtulmuş olanlara vereceği sonsuz sevinç şunlardan kaynaklı olacaktır:

  1. İsa Mesih’in yüzünde Tanrı’yı görecekler (Vahiy 22:4).
  2. Mesih onlara hizmet ettikçe sevgisini sürekli olarak deneyim edecekler (Vahiy 7:17).
  3. Sevdikleri insanlarla ve kurtulmuş olan Tanrı halkının oluşturduğu tüm beden ile birlikte paydaşlık edecekler.
  4. Tanrı’nın onlar için ayırdığı yetenekler ve güçler büyümeye, olgunlaşmaya, zenginleşmeye ve çoğalmaya devam edecek. Tanrı’nın kurtardığı herkes bunları arzular ve bu şeyler olmadan da mutlulukları tamamlanamaz. Ancak cennette tamamlanmamış ve tatmin olmayan hiçbir arzu kalmayacaktır.

Cennette farklı derecelerde ödüller ve bereketler olacaktır. Herkes alabilecekleri seviyede ve ölçüde bereketlenecektir. Tıpkı bu dünyada olduğu gibi bu bereketleri alma kapasitesi değişim gösterecektir. Ödüllerle ilgili olarak iki unsur iyice anlaşılmalıdır (burası şimdiki yaşantımızdaki sorumsuzlukların gelecekte kalıcı kayıplar doğurabileceği bir alan: 1.Korintliler 3:10-15). İlk olarak, Tanrı işlerinizi ödüllendirdiğinde bir bakıma kendi verdiği armağanları taçlandırmaktadır çünkü bahsettiğimiz bu işler O’nun lütfu sayesinde gerçekleşmiştir. İkinci olarak, her durumda verilen ödül Hristiyan’ın en çok arzuladığı şey olacaktır. Taç, kaftan ve şölen gibi tüm Kutsal Kitap boyunca karşılaştığımız imgelerin işaret ettiği gerçek ödül Kurtarıcı ile daha derin bir sevgi ilişkisi kurmaktır. Bu ödül, uzun bir beraberliğin ardından sahip olunan bu sevgi ilişkisini evlilik yoluyla zenginleştirmeye benzer.

Böylece cennetteki yüce yaşam, Tanrı’yı Mesih’te ve Mesih aracılığıyla görmenin ve bunun yanı sıra Baba ve Oğul tarafından sevilmenin, dinlenmenin (Vahiy 14:13) ve çalışmanın (Vahiy 7:15), tapınmanın ve yüceltmenin (Vahiy 7:9-10; 19:1-5) Kuzu ve kutsallarla paydaşlık yapmanın (Vahiy 19:6-9) bir birleşimidir.

Cennetin asla sonu gelmeyecektir (Vahiy 22:5). Sonsuz oluşu görkeminin bir parçasıdır. Cennetin sonsuz oluşu yüceliklerin en yücesidir.

Yeryüzündeki yürekler sevinç duyduklarında derler ki, “Bunun asla sona ermesini istemiyorum.” Ama istisnasız her zaman sona erer. Cennette olanların yürekleri ise şöyle der, “Bunun sonsuza kadar sürmesini istiyorum.” Ve sürecektir. Bundan daha harika bir haber olamaz.