Bize Ulaşın
viachristushizmetleri@gmail.com

CEHENNEMDE GÜNAH AYRIMI VAR MIDIR?

SPROUL: Yeni Antlaşma’nın bunu netleştirdiğini düşünüyorum. Yeni Antlaşma’da günahın ciddiyetine göre çeşitli derecelerde cezadan yada cennetteki çeşitli derecelerdeki ödüllerden bahseden en az yirmi beş tane ayet vardır.

Her günah temelde günah olsa da Yeni Antlaşma’da üstü örtülen günahlara karşılık sevginin üstünü örttüğü anlatılan günahlar arasında çok net bir ayrım vardır. Roma Katolik Kilisesinin “ölümcül” ve “affedilebilir” diye adlandırdığı günahlara katılmasak da, kısmen daha küçük ve çok daha büyük günahlar arasında fark olduğu konusunda onlara katılabiliriz. Ve Yeni Antlaşma bunu tekrar tekrar söyler.

Burada bahsettiğimiz nokta, gazap günü için günahlarımızı üst üste yığdığımızdır, Elçi Pavlus’un dediğine göre gazap yığıyoruz, topluyoruz, biriktiriyoruz (Romalılar 2:5). Bir adamın bir keresinde şöyle dediğine şahit olmuştum, “O kadını cinsel olarak arzuladım. Bu şekilde günah işlediğime göre devam edip bunu eyleme dökebilirim.” Hayır, hayır. Bu şekilde önceki günahından çok daha berbat bir suç işlemiş oluyorsun.

Bir keresinde de bir psikiyatristin İsa’nın ahlak kurallarını yalanladığını duydum “çünkü İsa her günahın eşit bir şekilde iğrenç olduğunu ve bunu herkesin bildiğini söylemişti.” Ve ben de ona şöyle dedim, “İsa hiçbir zaman her günahın eşit derecede kötü olduğunu söylemedi. İsa, her günahın gerçek bir günah ve Tanrı’nın karakterine karşı işlenen bir suç olduğunu söyledi.” İsa dağdaki vaazında, “Bir kadına şehvetle bakarsan” (Matta 5:28) dediğinde, bunun gerçekten zina işlemek kadar kötü olduğunu söylemiyor. Burada işaret ettiği şey, gerçekten zina işlemekten kaçınmış olsan bile, bu buyruğa tamamen itaat ettiğin anlamına gelmiyor. Dolayısıyla İsa, Ferisilerin sözlü geleneklerinde Tanrı’nın yasaklarına karşı olan anlayışlarının basitliğini göstererek bu günahı işlemenin sonuçlarını, ima ettiklerini ve yansıttıklarını genişletiyor. Fakat İsa hiçbir zaman her günahın eşit derecede iğrenç olduğunu söylemedi.

LAWSON: Ben de sadece bir iki ayet eklemek istiyorum, İbraniler 2:2, her suç ve her söz dinlemezliğin hak ettiği karşılığı aldığını söyler. Dolayısıyla her bir günahın kendine uygun bir sonucu da olacaktır. Bazı günahlar daha büyüktür ve diğerlerine göre daha büyük bir yargının altında kalacaktır.

Ve bunun Musa’nın yasasında kurulduğunu görüyoruz: “göze karşılık göz, dişe karşılık diş” (Mısır’dan Çıkış 21:24). Bu cezanın suça uygun olduğu anlamına gelir. Dişe karşılık göz veya göze karşılık diş değil, göze karşılık göz, öyle ki birinin gözünü çıkarırsanız bir bakıma o gözün yerini doldurmalısınız veya aynı şekilde dişe karşılık diş. Bu günah ile cezanın eş değer olmasıdır.

Musa’nın Yasası altında ölüm cezasını hak eden yirmiden fazla günah vardı ve diğer günahlar ölüm cezası hak etmiyordu. Dolayısıyla, suçun cezasını belirlerken Tanrı’nın adaletinde bir ayrım vardır. Zamanın içerisinde gerçek olarak kabul edilen şeyler sonsuzlukta da gerçek olacaktır.

MOHLER: Pavlus bedende yaşarken gerek iyi gerek kötü, yaptıklarımızın karşılığını almak için Mesih’in yargı kürsüsü önüne çıkacağımızdan bahseder (2.Korintliler 5:10). Eğer bu kişiye göreyse, farklı varyasyonların olduğu bireysel bir yargı olacağına işaret eder.

Doğru ve Her Şeye Gücü Yeten Tanrı’nın kutsallığına karşı sonsuz bir saldırı suçundan dolayı hiç kimse masum olmayacaktır. Ama R.C. (Sproul) bunu bence çok güzel açıkladı. Dağdaki vaazda bile “İsa bunların hepsinin aynı derecede olduğunu söyledi” demek yanlıştır.

Ligonier 2016 Ulusal Konferansındaki sohbette alıntıdır. https://www.ligonier.org/learn/qas/are-there-distinctions-of-sin-in-hell/